15’inci Sağlık ve Medikal Grubu, Fatin Rüştü Bereket’in başkanlığında, Burhan Kardeş ve Ali Kemal Karınca’nın katılımıyla toplandı.

 

Toplantıda Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Hizmetlerin sorunları ele alınarak, çözüm önerileri üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu.

 

Komite, yapılan toplantı sonrası hazırladığı raporu sorun ve çözüm önerileri başlığıyla bir araya getirdi. Buna göre Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Hizmetlerin sorunları ve çözüm önerileri şöyle;

 

SORUN: Mevcut uygulanan haliyle çoklu engel grubuna sahip bireylere verilen destek eğitim saatlerinin yetersizliği.

 

ÇÖZÜM: Birden fazla engele sahip bireylerin tekli engel grubunda olan bireylerden daha fazla özel eğitim desteği alması gerekmektedir. Bu bireylerin, Anayasamızın 61. Maddesinde belirtilen ‘’toplumda kendilerine yaraşır’’ ibaresine uygun şekilde, her bir engeli için belirtilen destek eğitim programlarına denk düşen eğitim süresinden ayrı ayrı faydalanması hem hak hem de etkin ve verimli bir eğitim süreci için önem arz etmektedir. Bu sebeple bireyin yetersizlik alanlarının her biri ayrı ayrı değerlendirilmeli, her bir engeli için özel eğitim desteği önerilerek eğitim saatleri arttırılmalıdır.

 

SORUN: Yüzde 3 Ücretsiz Öğrenci Uygulaması

 

ÇÖZÜM: Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununda belirtilen oranda ve Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği doğrultusunda engelli bireyi ücretsiz okutmakla yükümlüdür. Destek eğitim ödemeleri Hazine ve Maliye Bakanlığınca karşılandığından temelde bu uygulamanın ortaya çıkışı ile aynılık taşımamaktadır. Dolayısı ile mevzuatta bulunan bu hüküm amacına aykırı olarak özel gereksinimli bireylerin destek eğitimlerinde de uygulanmakta ve nihayetinde amaca hizmet etmemektedir.

 

SORUN: Kurumların Sunmuş olduğu Ücretsiz servis Hizmeti

 

ÇÖZÜM: Özel gereksinimli bireylerin rehabilitasyon merkezlerine taşınmasını sağlamak için mutlak bir gereklilik olan servis hizmetinin tarafımızdan ücretsiz yapılıyor olması sektöre mali açıdan büyük bir yük getirmektedir. Şimdiye kadar almış olduğunuz eğitim ödeneğinden karşılanan servis hizmeti, yakıt ve servis personeli ile araç tedarik, bakım ve değişim giderlerindeki aşırı artış nedeniyle artık sürdürülemez noktaya gelmiştir.

 

Artan yakıt ve personel maliyetlerinin yanında oldukça artmış araç alım maliyetleri nedeniyle artık değişimi imkânsız hale gelmiş olan aşırı derecede eskimiş araçlarla hizmeti yürütmek hem imkânsız hale gelmiş hem de hizmet sunulan alanın değer ve kıymetine uygun düşmeyen bir hal almıştır. Anılan nedenlerle her bir özel gereksinimli bireyin ve ailesinin onuruna yakışır şekilde bu hizmeti sürdürmek adına servis destek ücreti ödenmesi oldukça önem arz etmektedir. 

 

SORUN: Kurumlarımıza aylık ödenecek ücretin belirsizliği nedeniyle belirlenecek ücretin sabit bir orana bağlanması,

 

ÇÖZÜM: Kurumlarımız verdiği eğitim ücretinin her sene hangi oranda arttırılacağını bilmediğinden, hatta kimi zaman ilgili artış ayı bitip devam eden ayın ortalarını bulan ücret tebliğleri nedeniyle ne gerekli yatırımları yapabilmekte ne de çalışan personeline çalışacakları döneme ilişkin ücretlerini belirleyebilmektedir. Ayrıca ücret artış dönemlerinden kısa süre önce yapacağı personel istihdamlarında da yıl boyu geçerli ücret konusunda sağlıklı bilgiyi iş başvurusu sırasında telaffuz edememektedir.  Bu belirsizlik hem işveren hem de çalışan açısından ir belirsizlik ve huzursuzluk ortamı yaratmaktadır. Kurumlarımızın personel ücretlendirmesi, bina niteliği, servis kalitesi ve eğitim araç gereç standardı açısından uluslararası standartlarda eğitim verebilmesi, niteliğinin arttırılarak devamlılığının sağlanması açısından verilen ücretin 8 bireysel ve 4 grup eğitimi için asgari ücretin net yarısı oranında bir ücrete sabitlenmesi gerekmektedir.

 

Bu husus özelikle bünyemizde çalışan öğretmenlere, kamuda çalışan eşdeğer meslektaşlarına yakın bir ücretin ödenebilmesi için elzemdir.

 

SORUN: Biyometrik kimlik doğrulama uygulamasının acilen yürürlüğe girmesinin önemi

 

ÇÖZÜM: Kurumların daha sağlıklı çalışması ve kamu gözündeki olumsuz önyargıların önlenmesi açısından biyometrik kimlik doğrulama sistemi gelmelidir. Bu sayede uygulanmakta olan tüm denetim mekanizmasından daha etkin ve hızlı bir kontrol sistemi kurulmuş olacaktır.”