Son günlerde ülkemizdeki bazı olumsuz durumların artarak devam etmesi bizleri endişelendirmişti. Endişelerimiz, korkularımız ve izlenimlerimiz bizleri yanıltmadı. Toplumdaki bazı kişilerin düşüncesizce davranışları toplumumuzu etkiliyor ve toplumun yaşantısını tamamıyla sekteye uğratıyor. Bu günlerde çok ama çok üzücü bir haber yayılmaya başladı ve sosyal medyada yayılmasıyla toplumdaki endişeli durum gittikçe arttı. Evet, Konya’da bir Doktor Ekrem Karakaya’nın öldürülmesi bizleri derin bir üzüntüye gark ettiğini belirtelim. Düşüncesizce bir davranışın bir toplumu nasıl uçuruma doğru sürüklediğini sosyal medyayı inceleyince endişelerimiz gittikçe artığını da belirtelim. Bir insanın anlık öfkesinin bir toplumu nasıl kutuplaştırdığını, bir aileyi yıktığını bir an durup düşünelim. Ve bu mesleği yapan diğer hekimlerde de nasıl bir davranış sorununu oluşturabileceğini düşünelim. Hekimler görevlerini yaparken sürekli bir saldırıya maruz kalabilme ihtimaliyle nasıl sağlıklı bir tedavi sürecini sürdürebilirler acaba? Hastanelerde güvenlik durumunun gözden geçirilmesi gerektiğini düşünmekteyim. Bununla birlikte düşünce dünyamızı geliştirilmesi için eğitim yuvalarında öfke kontrolü derslerin verilmesi ayrıca önem arz etmektedir. Düşünme becerimizi geliştirecek bir eğitim planlanması yapılmalı. Dinlemeyi öğrenmeliyiz, Dinletmeyi öğretmeliyiz, Beklemeyi ve sabrı öğrenip öğretmeliyiz. Kendimizi geliştirebilmek için daha neler yapabiliriz diye sıralamaya devam edelim: Öfke kontrolü, Empatinin ne olduğu, Yaşam tarzının toplum üzerindeki etkisi, Ben hatalıyım düşüncesinin öğretilmesi, Özür dilemenin bir erdem olduğunu öğrendiğimiz zaman toplum rahat bir nefes alabilecektir. Biraz durmayı öğrenmeliyiz, Biraz düşünmeyi öğrenmeliyiz, Biraz haklıya hakkını vermeyi öğrenmeliyiz ve öğretmeliyiz. Biraz araştırmadan yorum yapmamayı öğrenmeliyiz, Durduğumuz yeri bilmeliyiz, Konuştuğumuzu düşünmeliyiz, Ve en önemlisi sevmeyi öğrenip ve öğretmeliyiz.   Biraz insan olmayı öğrenmeliyiz.