Ortadoğu, kadim medeniyetlerin izlerini taşıyan tarihi kalıntılarla dolu. Bu tarihi kalıntıların belki de en zengin coğrafyalarından birisi şüphesiz Anadolu'dur. Bu yazımda sizi Anadolu'nun fazla bilinmeyen ama geleceğin en önemli antik kentlerinden biri  olmaya aday Perre Antik Kenti'ne götüreceğim. Son yıllarda yapılan kazılar sonucunda yıldızı parlamaya başlayan Perre Antik Kent; güneşin en güzel doğduğu Nemrut Dağı'ndaki heykelleri, çiğköftesi ve kahvesiyle ünlü  Adıyaman'da. Sizlere önce Perre'nin kısa bir tarihinden bahsedeyim sonra da tarihi alanı birlikte gezelim: Perre Antik Kenti, eski kaynaklarda Pörön olarak geçerken Mezopotamya’da ise Pirin ve Perin olarak bilinen Kommagene Krallığı’nın beş büyük kentinden biridir. Adıyaman'da sıfır tarihi civarında yüz yıl barış içinde yaşamış Kommagene Krallığı döneminde Perre denilmiştir. Perre, Malatya ile başkent  Samsat'ı bağlayan yol güzergahı üzerinde olması nedeniyle geçmişte jeopolitik bir öneme sahipmiş. Perre tarihte aynı zamanda kutsallığıyla (Hierapolis) bilinen bir kenttir. Çünkü Perre, 325 yılında İznik'te toplanan İncil konsiline Piskopos İoannes Perdos yönetimindeki Persidas eyaletinin bir şehri olarak katılır. MS. 433 yılında Samsatlı Andreasın Alexander’e yazdığı mektupta Perre’de bulunan bazı önemli piskoposlardan bahsetmesi kentin dinsel açıdan da önemli bir kent olduğunu gösterir. Adıyaman'ın kuzeydoğusunda Pirin Çayı'nın kenarındaki Perre Antik Kent  için Antik Roma kaynaklarında çok güzel vurgular yapılmaktadır.  Bu kaynaklarda Perre suyunun güzelliğinden bahsedilirken , kervanlar ve orduların yol güzergahları üzerinde bulunduğu , kervanlar ve ordular tarafından dinlenme yeri olarak kullanıldığı anlatılmaktadır. Perre'nin dillere destan güzel suyunun aktığı Roma Çeşmesi günümüzde halen kullanılmaktadır.  Antik kentin asıl yerleşim kısmı üzerinde bugün Örenli (Pirin)Mahallesi olarak geçen ancak özünde köy görünümüne sahip geç dönem yerleşimi mevcuttur. Perre, aslında kaya mezarlıkları, kent ve Roma Çeşmesi olarak üç bölümden oluşuyor denilebilir. Güneydoğu Toroslarının bir kolu olan ve Adıyaman'ın kuzeyinde geçen Karadağ'ın doğu yamacında Pirin Çayı kenarındaki Perre'yi dolaşırken adeta tarihin o mistik ve gizemli kokusunu hissediyorsunuz. Kaya mezarlıkları arasında dolaşırken ortaya çıkan sanat karşısında şaşkınlığınızı gizleyemiyorsunuz. Burada bulunan kaya mezarları kayalar oyularak yapılmış müthiş sanat eserleridir. Perre Antik Kentini dolaşırken yüzlerce kaya mezarını görüyoruz. Kaya Mezarları yan yana bulunmaktadır.  Bazı mezarlıklar yüksekte bazı mezarlıklar alçakta bulunmaktadır. Perre Antik Kenti dolaşırken bazen lahit mezarlar da karşımıza çıkmakta. Perreliler, kocaman kaya parçalarını dikdörtgen şeklinde kesmiş. Daha sonra da bu kayaların içi bir insanın içine sığabileceği şekilde oymuşlar. Ölülerini bu taş lahitlerin içine koyduktan sonra da üstüne  kocaman bir taş kapak koymuşlar. Kommagene Krallığına ait Perre Antik Kentindeki bu kaya mezarlıkları dolaşırken dünya da benzerlerinin pek olmadığı aile kaya mezarlıkları dikkatimizi çekiyor. mezarlık alanında onlarca oyulmuş mağara bulunmaktadır. Bu mağaraların içine girdiğimizde mağaraların aile mezarlığı olarak kullanıldığını gördük. Mağaraların içinde bazen bir kaç oda karşımıza çıkıyor. Bu mağaraların içinde onlarca kaya mezar bulunmaktadır. Bu tür mağaralardaki mezarların aile  ya da özel mezarlıkları olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca Perre Antik Kent'ini dolaşırken bazı su sarnıçları ve kaya merdivenler dikkatimizi çekiyor. Özellikle bir kaya merdivenden aşağı inerken kırk basamak indiğimizi fark ettik. Sık sık kesintiler olsa da bu günlerde tekrar kazı çalışmaların başladığı çok değerli bir hazine olan  Perre Antik Kenti'nin maalesef yüzde doksanı hala toprak altındadır. Perre'de yapılan kazılar neredeyse her gün heyecan uyandırıyor. çünkü sürekli yeni tarihi değerler ortaya çıkıyor. İki ay önce yapılan kazıda ortaya  çıkarılan 160 metre uzunluğundaki merdivenin yanınnda çıkan sanduka mezarda erkek  iskeleti tespit edildi. İskelet 1500 yıl önce ölen birine aitmiş. Sanduka mezarda  gömülen kişinin mezarına ölü yemeği bırakılmış. Ölü yemeğinde kanatlı bir  hayvanın kemikleri ortaya çıkarılmış. Yine başucunda pişmiş topraktan yapılmış bit  kase bulunmuş. Perre'de bu yıl yapılan kazılarda  bazı mozaikler bulunurdu.  Ayrıca Perre'de dokuz tane üzüm işliğinin yan yana bulunması, Perre’nin ciddi bir şarap üretim merkezi olduğunu da göstermektedir. Kazılar yapıldıkça Perre Antik Kenti'nin gizemi çözülmeye devam edecek. Perre'nin gizemi çözüldükçe de başta Adıyaman olmak üzere bölgenin turizmde büyük sıçrama yakalayacağı aşikardır. Tavsiyemiz
  1. Perre Antik Kentini dolaştıktan sonra Adıyaman'a has akşamları düzenlenen Harfane Gecesinde yerel türküler eğlenmeyi unutmayın.
  2. Adıyaman'dan Çiğköfte ve Şilliki Tatlısını yemeden dönmeyin.
  3. Adıyaman'ın meşhur kahvesini hediyelik olarak alabilirsiniz.
Mustafa COŞKUN (nedendergisi@gmail.com)